Gündem
Haberler

Facebook'un kurucusu kıyamete hazırlanıyor!

Mark Zuckerberg'in Hawaii'deki çiftliğinde başlattığı yeraltı sığınağı projesi ve Palo Alto'daki benzer girişimler üzerine spekülasyonlar sürerken, yapay zekanın hızlı ilerlemesi teknoloji liderlerinde varoluşsal kaygıları artırıyor. Yapay genel zekanın gelişimine dair karışık görüşler devam ediyor, bazıları yakın olduğunu savunurken, birçok uzman gelişimin bir yolculuk olduğunu belirtiyor. Süper zenginlerin kıyamet sigortası arayışları, teknolojinin beraberinde getirdiği fırsat ve risklerle iç içe geçiyor.

Haber Analiz
Son Güncelleme: 26 Eki 2025 20:45
Yayınlanma: 26 Eki 2025 20:45
Okuma Süresi: 4 dakika 8 saniye
Facebook'un kurucusu kıyamete hazırlanıyor!
Haberi Paylaş

Mark Zuckerberg’in Hawaii’nin Kauai adasındaki yaklaşık 1.400 dönümü kapsayan çiftliğinde 2014 yılında başlatılan bir çalışma, kendi enerji ve gıda kaynaklarına sahip yeraltı sığınağı inşa etme amacını taşıyor. Wired dergisinin aktardığına göre, bu projede çalışanlar gizlilik anlaşmalarıyla konuşmaları engelleniyor ve yeraltı tesisi, altı metrelik bir duvarla dışarıdan gizleniyor. Zuckerberg geçen yıl böyle bir kıyamet sığınağı inşa edip etmediği sorusuna kesin bir dille hayır yanıtı vermiş; yaklaşık 5 bin metrekarelik yeraltı alanını ise “küçük bir bodrum” olarak nitelendirmişti. Buna rağmen spekülasyonlar son bulmadı. Benzer şekilde Palo Alto’nun Crescent Park mahallesinde de büyük bir yeraltı alanı inşaatı dikkat çekiyor; komşuların bazıları burayı “milyarderin yarasa mağarası” diye adlandırıyor.

LinkedIn’in kurucu ortağı Reid Hoffman, milyonerlerin Yeni Zelanda gibi uzak ve güvenli bölgelerde kıyamet sigortası olarak evler satın aldığına değiniyor. Yapay zekanın hızlı gelişimi, özellikle OpenAI ve ChatGPT gibi teknolojilerin ortaya çıkışıyla birlikte, teknoloji liderlerinde varoluşsal endişeleri artırdı. OpenAI’nin kurucularından Ilya Sutskever’in, yapay genel zekanın ortaya çıkmasının eşiğinde olduklarına ikna olması üzerine bir yeraltı sığınağı önerdiği iddiası, bu korkuların ifadesi olarak görülüyor.

YAPAY ZEKA DÜNYAMIZI ELE Mİ GEÇİRECEK?

Yapay genel zekanın ne zaman gerçekleşeceği konusunda görüşler farklılık gösteriyor. OpenAI CEO’su Sam Altman, 2026’nın sonuna kadar gerçekleşebileceğini söylerken, DeepMind kurucusu Sir Demis Hassabis ve Anthropic’in kurucusu Dario Amodei daha erken tarihleri işaret ediyor. Ancak Southampton Üniversitesi Profesörü Dame Wendy Hall ve Cognizant CTO’su Babak Hodjat gibi uzmanlar, henüz temel atılımların gerektiğini ve sosyal açıdan büyük devrimlerin bir anda ortaya çıkmasının düşük ihtimal olduğunu belirtiyor.

Yapay genel ve süper zekanın potansiyel yararları da öne çıkarılıyor; ölümcül hastalıkların tedavisi, iklim değişikliğiyle mücadele ve sürdürülebilir enerji çözümleri gibi. Elon Musk, bu teknolojinin evrensel bir temel geliri mümkün kılabileceğini ve herkesin kişisel yapay zeka asistanlarına sahip olacağını önermiştir. Ancak bu teknolojilerin teröristlerin eline geçmesi, insanlığa tehdit oluşturması gibi kaygılar da ciddi biçimde dile getiriliyor. World Wide Web’in yaratıcısı Tim Berners-Lee, yapay zekanın kontrol altında tutulması ve gerektiğinde kapatılabilmesinin önemini vurguluyor.

BÜYÜK DEVLETLER YAPAY ZEKAYA BÜYÜK YATIRIMLAR YAPIYOR

Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere gibi ülkeler çeşitli düzenlemeler ve araştırma girişimleriyle yapay zekanın güvenliğini sağlamaya çalışıyor. ABD’de Başkan Biden’ın 2023 yılında yaptığı düzenleme, yapay zeka şirketlerinin güvenlik testlerini paylaşmasını zorunlu kılsa da, selefi tarafından bazı kısımları geri alınmış durumda. İngiltere ise Yapay Zeka Güvenlik Enstitüsü’yle yapay zeka risklerini inceliyor.

Tüm bu gelişmelerin ortasında süper zenginlerin yeraltı sığınaklarına ve kıyamet evlerine yaptığı yatırımlar, teknolojinin getirdiği fırsatlar kadar tehdit algısının da yükseldiğini gösteriyor. Ancak Cambridge Üniversitesi Profesörü Neil Lawrence gibi bazı uzmanlar, yapay genel zeka kavramının teknolojinin gerçek potansiyelini anlamayı zorlaştırdığını düşünüyor. Şu anki yapay zeka sistemleri büyük veri üzerinden örüntü tanıma yaparken bilinç, his ve öz-farkındalık gibi insani özelliklere sahip değiller.

Teknolojinin geleceği tartışılırken, yapay zekanın insan zekasının bir parçası olan iç gözlem kapasitesinden yoksun olduğu ve biyolojik beynin karmaşıklığına henüz yaklaşamadığı bilimsel bir gerçek olarak öne çıkıyor. Dolayısıyla, son yıllarda yoğunlaşan yapay zeka gelişmeleri, hem umutları hem de kaygıları beraberinde getirirken teknolojinin toplumlar ve bireyler üzerindeki etkileri yakından izlenmeye devam ediyor.

  • Bunu Beğenmedim%0
  • Ha-ha%0
  • Şaşırtıcı%0
  • Üzücü%0
  • Öfke Uyandırıyor%0

Görüşünüzü Yazın

Aklınızdan neler geçiyor?
İlk yorum yapan siz olun
ÜST
Paylaş
KİM KİMDİR?TARİHTE O AN