Gündem
Haberler

Şener Üşümezsoy uyardı: 'Karadeniz değil, asıl tehlike burada!'

İstanbul'da Karadeniz'de saat 19.44’te meydana gelen 3,7 büyüklüğündeki deprem kısa süreli paniğe neden oldu. Deprem Bilimci Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, bu sarsıntının hafif risk taşıdığını vurgularken, Türkiye'nin asıl aktif deprem bölgesinin Ege olduğunu özellikle Manisa'dan Denizli'ye uzanan hat üzerinde dikkat edilmesi gerektiğini belirtti.

Haber Analiz
Son Güncelleme: 27 Eki 2025 00:33
Yayınlanma: 26 Eki 2025 22:46
Okuma Süresi: 2 dakika 25 saniye
Şener Üşümezsoy uyardı: 'Karadeniz değil, asıl tehlike burada!'
Haberi Paylaş

İstanbul saat 19.44’te, Karadeniz’de derinliği 13,57 kilometre olan 3,7 büyüklüğündeki depremle sarsıldı. Bu sarsıntı vatandaşlar arasında korkuya yol açarken, bölgedeki deprem aktivitesiyle ilgili soru işaretlerini artırdı. Deprem Bilimci Prof. Dr. Şener Üşümezsoy ise yaptığı değerlendirmede, söz konusu deprem hareketliliğinin ciddi bir tehlike oluşturmadığını belirterek İstanbulları rahatlatıcı açıklamalarda bulundu.

Prof. Dr. Üşümezsoy, depremin coğrafi konumunu Istranca Dağları’nın kuzey kesiminde, Sredna Gora çukur hattının Karadeniz’e uzanan bölümünde meydana geldiği şeklinde netleştirdi. Bölgedeki yapısal özellikler incelendiğinde, daha önce Zonguldak açıklarında gözlemlenen ters fayların aksine, bu son deprem farklı bir özellikte ve bölge tektonik aktivite bakımından büyük deprem üretmeye elverişli değil. Dolayısıyla, 3,7 büyüklüğündeki sarsıntının endişeye neden olacak bir durum teşkil etmediğine dikkat çekti.

“GÜNÜMÜZDE YAVAŞ AKTİVİTELER VAR”

Ayrıca Karadeniz’in genel tektoniğine de değinen Üşümezsoy, bölgenin geçmişte bir açılma evresi geçirdiğini ve bu süreçte yatakların oluşturulduğunu, ancak günümüzde tektonik aktivitenin yavaşladığını belirtti. Karadeniz kıyılarında zaman zaman yaşanan ters faylı sıkışma depremlerine rağmen, bölgenin genel olarak “rahat bir bölge” olduğu ifade edildi.

Prof. Dr. Üşümezsoy, Türkiye için asıl riskli ve aktif tektonik alanın Ege Bölgesi olduğunu vurgulayarak, özellikle Manisa’dan Denizli’ye uzanan, Alaşehir ve Buldan’ı da kapsayan hattın yoğun sismik hareketliliğe sahip olduğunu açıkladı. Tarihsel verilere de atıfta bulunan Üşümezsoy, milattan sonra 17 yılında yaşanan deprem felaketinin Yohanna İncili’nde yer aldığını ve önemli yapıların bu bölgede yıkıldığını hatırlattı.

Simav bölgesine ilişkin ise daha olumlu değerlendirmeler yapan Üşümezsoy, buradaki fay hatlarının farklı karakterde olduğunu, özellikle sıcak su kaynaklarının tetiklediği Akhisar benzeri deprem fırtınalarının, Simav Dağı üzerindeki büyük fay hattına uygulanan basıncı bir ölçüde düşürdüğünü belirtti. Bu durum, büyük çaplı bir depremin oluşma ihtimalini bir miktar azaltıyor.

Sonuç olarak, 3,7 büyüklüğündeki Karadeniz depremi İstanbul başta olmak üzere çevresi için ciddi bir risk teşkil etmezken, Türkiye’nin deprem açısından daha kritik bölgesinin Ege Bölgesi olduğu konusunda uzman net uyarılarda bulundu.

  • Bunu Beğenmedim%0
  • Ha-ha%0
  • Şaşırtıcı%0
  • Üzücü%0
  • Öfke Uyandırıyor%0

Görüşünüzü Yazın

Aklınızdan neler geçiyor?
İlk yorum yapan siz olun
ÜST
Paylaş
KİM KİMDİR?TARİHTE O AN