Kastamonu'da vatandaşlar, yol kenarındaki ayı yavrularını besliyor

Kastamonu’nun Küre ilçesinde annelerinin araç çarpması sonucu hayatını kaybettiği tahmin edilen iki ayı yavrusu, ilçe girişine yakın Kastamonu-Küre kara yolunun kenarında görülüyor. Yaklaşık bir yaşında oldukları değerlendirilen bu yavruları gören bölge sakinleri, onları beslemeye başladı.

Sosyal medyada yayılan görüntüler sayesinde sadece Küre’den değil, çevre ilçelerden de ayıları görmek ve beslemek isteyenler bölgeye gelmekte. Ziyaretçiler ayılarla fotoğraf çekilip sosyal medyada paylaşırken, yöre halkı da yavrulara yemek vererek onların bakımını üstleniyor. Bu durumu anlatan Furkan Okur, ilçede aile hekimliği yaptığını belirterek gündelik yaşamlarında yavrularla karşılaşmalarının sık olduğunu ifade etti. Okur, ‘‘Bölgenin maskotu haline geldiler, vatandaşlar her gün onları ziyaret ediyor’’ dedi.

SIK SIK ZİYARET EDİLİYORLAR

Taksici Ergun Gökgöz, ayıları görmek için ziyaretçilerin sıkça geldiğini ve sosyal medya paylaşımlarının bu ilgiyi artırdığını belirtti. Ayrıca, imam hatip Sedat Kaysel bölge halkının ayılara karşı büyük bir merhamet beslediğini, çevreden de çeşitli yiyeceklerin getirildiğini söyledi.

Bu gelişmelerin yaban hayatı üzerindeki etkilerine değinen Kastamonu Üniversitesi Orman Fakültesi Yaban Hayatı Ekolojisi ve Yönetimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Özkan Evcin, bozayıların Karadeniz Bölgesi’nde yaygın olarak bulunduğunu, ancak iklim değişikliği ve diğer çevresel faktörler nedeniyle doğal besin kaynaklarının azalması sonucu insan eliyle sunulan besinlere yöneldiklerini aktardı. Evcin, “Yaban hayvanlarının insan kaynaklı gıdalara alışması, onların doğal beslenme alışkanlıklarını ve ekosistemdeki rollerini olumsuz etkiliyor ve insan-yaban hayatı çatışmalarını artırıyor” uyarısında bulundu.

Ayrıca, Doç. Dr. Evcin, bozayıların insan kaynaklı yiyeceklere alışması durumunda bu kaynaklar kesildiğinde agresif davranışlar sergileyebileceğine dikkat çekerek, evsel atıkların kontrollü yönetimi ve yiyeceklerin güvenli depolanmasının önemine vurgu yaptı. Böylece, yaban hayatı ve insan yaşamının sürdürülebilir bir biçimde bir arada var olabilmesinin sağlanabileceğini belirtti.