Van'da kaybolduktan sonra cesedi bulunmuştu... Rojin Kabaiş'in adli tıp raporu kan dondurdu!

Van’da 27 Eylül 2024 tarihinde kaybolan ve 15 Ekim 2024’te Van Gölü kıyısında cansız bedeni bulunan 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş’in ölümüne ilişkin Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan rapor detaylarıyla açıklandı. Kabaiş’in cesedinin Van Adli Tıp Grup Başkanlığına ulaştığı gün, 4 adli tıp uzmanı, 1 radyoloji uzmanı ve 4 otopsi teknikerinden oluşan bir ekip tarafından radyolojik görüntüleme, ölü muayenesi ve otopsi işlemleri gerçekleştirildi.

Radyolojik inceleme sonucunda, Kabaiş’in sol elinin beşinci parmak ucundaki ayrışmanın çürüme nedeniyle oluştuğu düşünüldü ve kemik kırığı veya metalik cisim tespiti yapılamadı. Ayrıca, her iki dizin arka kısmı, her iki kol ve göğüs ön yüzünde kanama ile uyumlu renk değişiklikleri tespit edildi.

ERKEK DNA’SI BULUNDU

Raporda, 1 Kasım 2024, 15 Mayıs 2025 ve 10 Ekim 2025 tarihli biyolojik incelemeler kapsamında Kabaiş’in bedeninden alınan toplam 80 sürüntü örneği ile çürüme sıvısı, kas ve kemik doku örneklerinin analiz edildiği belirtildi. Analizlerde, sürüntü örneklerinde meni veya sperme ait bulguya rastlanmadığı, intravajinal ve sternal bölgelerde Kabaiş’e ait DNA ile birlikte her bölgede birer farklı erkek cinsiyetli DNA profili bulunduğu kaydedildi.

Rapor, bulaşma riskine yönelik iş akışı incelendiğinde otopsi ve laboratuvar aşamalarında bulaş olmadığı sonucuna varıldığını ancak, Kabaiş’in cesedinin olay yerinden otopsi mahalline nakli sırasında başka biyolojik örneklerin bulaşma ihtimalinin bertaraf edilemediğini ifade ediyor. Böylece, bulunan farklı DNA profillerinin şüphelilere ait olup olmadığının tespiti için ilgili Başsavcılık tarafından şüpheli bireylerin biyolojik örneklerinin gönderilmesi gerektiği vurgulandı.

ÖLÜM NEDENİNİN SUDA BOĞULMA OLDUĞU BELİRTİLDİ

Toksikolojik incelemelerde, vücut sıvılarından çok düşük dozda ilaç maddeleri ve çürüme kaynaklı etil alkol bulunduğu, bunun kabaca ölüm nedeni üzerinde etkili olmayacağı belirtildi. İç organ ve yumuşak doku örneklerinin ileri derecede çürüme ve sabunlaşma sebebiyle travma açısından kesin değerlendirilemediği, boyun kemiğinde ise belirgin travmatik bulguya rastlanmadığı kaydedildi.

Birinci İhtisas Kurulunun değerlendirmeleri doğrultusunda, Kabaiş’in ölümünün 27 Eylül 2024 tarihinde meydana geldiği ve cesedin su içerisinde kaldığı kabul edilirken; travmatik bir etkiden, zehirlenmeden veya cinsel saldırıdan dolayı öldüğüne dair tıbbi delil bulunmadığı aktarıldı. Ölümün suda boğulma sonucu gerçekleşmiş olduğu, ancak bunun intihar, kazara veya üçüncü bir kişinin etkisiyle olup olmadığının tıbben belirlenemediği ifade edildi.

Rapor, ayrıca sol el beşinci parmağındaki ayrışmanın ölüm sonrası su içinde sürüklenmeye bağlı olabilecek nitelikte olduğunu belirtti. Sürüngü örneklerinde tespit edilen farklı DNA’ların bulaş olasılığının devre dışı bırakılamadığı, bu DNA’ların olay yerindeki veya otopsi mahallindeki temastan kaynaklanabileceği belirtilerek, mevcut verilerle olayın tam aydınlanamadığı belirtildi.

Olayın geçmişinde ise, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Okul Öncesi Öğretmenliği Bölümü öğrencisi Kabaiş’in 27 Eylül 2024’te kaybolduğu, cesedinin 15 Ekim 2024’te Van Gölü kıyısındaki Mollakasım Mahallesi’nde bulunduğu, ön otopsi işlemlerinin Van’da yapıldığı ve kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için numunelerin İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderildiği bilgisi yer aldı. Kabaiş’in cenazesi 16 Ekim 2024’te Diyarbakır’da toprağa verilmişti.