Dünya
Haberler

Çin-Japonya gerilimi büyüyor: Yeni başbakan geri adım atmadı

Japonya Başbakanı Takaiçi Sanae'nin Tayvan Boğazı'na müdahale edilmesi durumunda askeri güç kullanılabileceği açıklaması, Çin'in sert tepkisini beraberinde getirdi. Bölgedeki tarihsel gerilimler ve güncel güvenlik kaygıları, iki ülke arasındaki ilişkileri daha da germekte.

Haber Analiz
Son Güncelleme: 17 Kas 2025 13:58
Yayınlanma: 17 Kas 2025 13:58
Okuma Süresi: 3 dakika 3 saniye
Çin-Japonya gerilimi büyüyor: Yeni başbakan geri adım atmadı
Haberi Paylaş

Japonya’nın yeni Başbakanı Takaiçi Sanae, 7 Kasım’da parlamentoda yaptığı konuşmada Tayvan Boğazı’nda yaşanacak muhtemel bir müdahaleyi, Japonya’nın varlığını tehdit eden bir durum olarak tanımlayarak askeri güç kullanabileceğini belirtti. Bu açıklama, özellikle bölgeyi kendi topraklarının parçası olarak gören Çin tarafından sert tepkilerle karşılandı.

Pekin yönetimi, Takaiçi’nin sözlerini, Japonya’nın Tayvan meselesine askeri müdahil olacağına dair bir ifade olarak değerlendirdi ve resmi olarak Tokyo’yu protesto etti. Çin ayrıca Japonya’ya yönelik seyahat ve eğitim uyarıları yayımladı. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Cien, Takaiçi’nin ifadelerinin provokatif olduğunu belirterek, böyle bir askeri müdahaleye Çin’in güçle karşılık vereceğini ifade etti.

TARİHSEL NEDENLERİ DE MEVCUT

Bu kriz, Çin-Japonya tarihindeki derin ve karmaşık bağlarla da ilişkilendiriliyor. Japonya’nın İkinci Dünya Savaşı öncesinde ve sırasında Çin’in topraklarını işgal etmesi, Çin’in Japonya’nın artan bölgesel askeri hamlelerine karşı duyduğu temkinli ve korkulu tavrın temel sebeplerinden biri olarak görülüyor. Öte yandan Japonya, Çin’in bölgedeki yükselen askeri gücünü ve egemenlik iddialarını kendi varlığı ve çıkarlarına ciddi bir tehdit olarak algılıyor.

Takaiçi’nin milliyetçi ve muhafazakar görüşleri, Çin karşıtı duruşu ve geçmiş savaş suçlarıyla ilgili özür politikalarına eleştirileri, Pekin’in bu lider karşısında temkinli olmasına yol açtı. Japonya’nın ilk kadın başbakanı olan Takaiçi, Anayasa’nın 9. maddesinin değiştirilmesini ve Japonya’nın silahlı kuvvetlerine daha etkin bir tanım verilmesini savunuyor.

‘ÜLKENİN VARLIĞINI TEHİDT EDEN DURUM’ OLARAK DEĞERLENDİRİLDİ

Takaiçi’nin Tayvan’a ilişkin açıklaması, söz konusu bölgede Japonya’nın askeri politikasında önceki liderlere kıyasla daha açık bir değişim sinyali olarak değerlendiriliyor. 2015 Ulusal Güvenlik Yasası çerçevesinde ‘‘ülkesinin varlığını tehdit eden durum’’ kavramını genişleten bu sözler, Japonya’nın Tayvan bağlamında askeri müdahaleye kapı aralayabilir.

Çin tarafı, Japonya’dan bu açıklamaları geri çekmesini isterken, Takaiçi sözlerinden vazgeçmedi. Bunun üzerine Çin, Japonya’nın Pekin Büyükelçisi Kenji Kanasugi’yi Dışişleri Bakanlığı’na çağırarak protesto notası verdi ve seyahat ile eğitim alanlarında uyarılar yayımladı.

NE OLMUŞTU?

Bölgesel güvenlik ortamı da giderek daha hareketli hale geliyor. Japonya Savunma Bakanlığı, 14 Kasım’da üç Çin savaş gemisinin Osumi Boğazı’ndan geçtiğini, 16 Kasım’da ise Japonya Sahil Güvenliği dört Çin sahil güvenlik gemisinin Doğu Çin Denizi’nde ihtilaflı adacıklar çevresinde seyrettiğini raporladı. Her iki durumda da doğrudan çatışma yaşanmadı ancak gerilim ve belirsizlik sürüyor.

Genel anlamda, Takaiçi’nin Tayvan ile ilgili açıklamaları, Çin-Japonya arasındaki uzun süredir devam eden tarihsel ve jeopolitik çekişmeyi yeniden alevlendirmiş ve bölgedeki güvenlik dinamiklerini zorlamaktadır.

  • Bunu Beğenmedim%0
  • Ha-ha%0
  • Şaşırtıcı%0
  • Üzücü%0
  • Öfke Uyandırıyor%0

Görüşünüzü Yazın

Aklınızdan neler geçiyor?
İlk yorum yapan siz olun
ÜST
Paylaş
KİM KİMDİR?TARİHTE O AN