Gövdesine Yerleştirilen Muslukla Yılda Yalnızca İki Kez Toplanıyor: Her Derde Deva Bir Doğal Mucize

Huş ağacının özsuyu, mart başından nisan sonuna kadar olan dönemde, tomurcuklar henüz patlamadan önce elde ediliyor. Bu kısa hasat dönemi nedeniyle yılda sadece iki kez ürün alınabiliyor. En iyi verim, 30 yaşını geçmiş huş ağaçlarının yer aldığı, sanayi bölgelerinden ve yerleşim alanlarından uzak, doğal ormanlarda sağlanıyor. Özsu akışı başlamadan önce tomurcuklara iğneyle yapılan küçük bir delik sayesinde hasat zamanı tespit edilebiliyor.

AĞACA ZARAR VERMEDEN DİKKATLİCE TOPLANIYOR

Doğaya zarar vermemek adına hasat işlemi büyük bir özenle gerçekleştiriliyor. Balta yerine matkap kullanılarak gövdenin kuzey tarafına 2-3 santimetrelik küçük bir delik açılıyor. Bu deliğe yerleştirilen plastik bir boru veya damlalık yardımıyla özsu, cam bir kaba aktarılıyor. Ağacın sağlığını korumak için günlük en fazla 3 litre sıvı alınması büyük önem taşıyor. Hasat işlemi bittikten sonra delik, yosun, reçine ya da bahçe macunu ile kapatılıyor ve aynı ağaç bir yıl boyunca dinlenmeye bırakılıyor.

MINERALLERLE DOLU BİR ŞİFA HAZİNESİ

Huş ağacı özsuyu, magnezyum, çinko, kalsiyum ve organik asitler açısından oldukça zengin bir içeriğe sahip. Düşük kalorisi sayesinde diyet yapanlar tarafından da sıklıkla tercih ediliyor. İçerisindeki bileşenler, bağışıklık sistemini güçlendirirken, cilt sağlığından kalp-damar sistemine kadar pek çok alanda fayda sağlıyor. Özellikle kemik yoğunluğunu desteklediği, kolesterol seviyelerini düzenlediği ve antioksidan özellikleriyle vücudun direncini artırdığı belirtiliyor.

NASIL KULLANILMALI, NASIL MUHAFAZA EDİLMELİ?

Huş ağacı özsuyu, hafif tatlı bir aromasıyla öne çıkıyor. Uzmanlar, bu içeceğin aç karnına içilmesini ve günde üç bardaktan fazla tüketilmemesini tavsiye ediyor. Ancak özsuyun tazeliğini koruma süresi oldukça sınırlı. Buzdolabında yalnızca iki gün saklanabilen bu sıvı, daha uzun süre muhafaza edilmek istenirse dondurulabiliyor, farklı içeceklere eklenebiliyor ya da fermente edilerek ömrü uzatılabiliyor.
Doğadan gelen bu nadir içecek, geçmişten bugüne uzanan geleneksel tedavi yöntemleri arasında önemli bir yer tutmaya devam ediyor. Huş ağacının bu eşsiz hediyesi, hem doğal yapısı hem de sağlığa olan katkılarıyla her geçen gün daha fazla dikkat çekiyor.