Hollanda aşırı sağ hükümetin eşiğinde: Anket sonuçları açıklandı!

Avrupa seçimleri üzerine araştırmalar yapan siyaset bilimci Nassreddin Taibi ve sivil toplum kuruluşu The Rights Forum’un Kampanya Direktörü Edwin van ‘t Pad, Hollanda’da 29 Ekim’de yapılacak erken genel seçimlere ilişkin son durumu AA muhabirine değerlendirdi. Taibi, VVD’nin lideri Dilan Yeşilgöz yönetimindeki partinin anketlerdeki oy kaybının beklenen bir sonuç olduğunu ifade etti. Özellikle eski Başbakan Mark Rutte döneminde merkez sağda güçlü olan VVD’nin, aşırı sağcı partilere oy kaptırdığını belirtti. Taibi, “Rutte’nin merkezci hükümetler kurmasıyla muhafazakar VVD seçmenleri partiden uzaklaştı ve bu oylar Çiftçi Vatandaş Hareketi (BBB), JA21 ve PVV’ye yöneldi. Şimdi VVD, sağa kayarak PVV ile yönetim ortaklığı yapıyor, ancak merkezci seçmenler partiyi terk ediyor” dedi.

Ayrıca Taibi, sol blokta yer alan GroenLinks ve PvdA’nın birleşmesine rağmen beklenen büyümenin gerçekleşmediğine dikkat çekerek seçmen kitlesinin üç ana bloğa — sol-ilerici, merkezci ve aşırı sağ — bölündüğünü vurguladı. Eskiden var olan kutuplaşmanın güçlendiğini ve göç ile sığınma gibi konuların medyada yoğun tartışıldığını, seçmenlerin bu meseleleri oldukça önemli gördüğünü ekledi.

İÇ SİYASETTE BİR PARÇALANMA VAR

The Rights Forum Kampanya Direktörü Edwin van ‘t Pad ise, anketlerde aşırı sağın istikrarlı görünmesine karşın VVD’nin eridiğini belirtti. Hollanda siyasetinde yüksek bir parçalanma olduğunu, sol ve sağ blokların birbirleriyle yönetim kurmak istemediğini kaydetti. Bu nedenle koalisyon görüşmelerinin daha karmaşık olacağına işaret etti.

Van ‘t Pad, aşırı sağın etnik-milliyetçi politikaları doğrultusunda İsrail yanlısı olduğunu ve İsrail ile ideolojik bir yakınlık taşıdığını anlattı. İsrail Knesset’i ve diğer kuruluşların Hollanda’daki Hristiyan aşırı sağ gruplarına doğrudan lobi desteği sağladığını, bu grupların İsrail lehine argümanlar edindiğini ifade etti. Bu durumun hükümet ve parlamento seviyesinde propaganda yayılımına yol açtığını belirtti.

İSRAİL’E KARŞI OLUMSUZ BİR BAKIŞ VAR

Ayrıca Van ‘t Pad, bu etkileşimin Hollanda demokrasisi için ciddi bir tehdit olduğuna dikkat çekti. Hollanda karşı istihbarat birimlerinin bile İsrail’in etkisini bu boyutta değerlendirdiğini, ancak bu durumun karşıt hareketler tarafından da fark edildiğini söyledi. Kamuoyunda ise İsrail algısının tarihsel olarak düşük olduğuna ve Hollandalıların yaklaşık yüzde 80’inin İsrail’e olumsuz baktığına atıfta bulundu.

Göç ve sığınma konusunun Hollanda siyasetinde kritik bir hale geldiği vurgulanırken, son dört hükümetin göçle ilgili meseleler yüzünden düştüğü hatırlatıldı. Hollanda’daki konut krizinin aşırı sağ tarafından göç kaynaklı gösterildiği, ancak asıl sebeplerin çevreci düzenlemeler nedeniyle yeni konutların yetersizliği olduğu ifade edildi.

29 Ekim’deki erken seçimler öncesindeki anketler, Geert Wilders liderliğindeki aşırı sağcı Özgürlük Partisi’nin oylarını koruyarak ilk sırada yer aldığını işaret ediyor. Bu gelişmeler, Hollanda siyasetinde kutuplaşmanın sürdüğünü ve koalisyonların kurulmasının zorluklarla karşılaşacağını gösteriyor.