Trump’ın “En Ölümcül Uçak” Dediği F-35: 3. Dünya Savaşı’nın Kaderini Değiştirebilir

Lockheed Martin tarafından tasarlanan ve “havadaki süper bilgisayar” olarak nitelendirilen F-35, radar kaçırma (stealth), süpersonik hız kapasitesi ve ağ tabanlı savaş kabiliyetlerini birleştirerek çağdaş hava muharebe dinamiklerini baştan aşağı değiştiriyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Mart ayındaki bir konuşmasında F-47 için “bugüne dek üretilmiş en tehlikeli uçak” ifadesini kullanarak, bu uçağın altıncı nesil savaş uçağı kategorisine gireceğini belirtmişti.

Beşinci nesil savaş teknolojisinin en ileri örneği olarak görülen F-35 Lightning II, esasen ABD ordusunun 20 yıldan uzun süredir kullandığı F-16 Fighting Falcon ve A-10 Thunderbolt II gibi eskiyen filoların yerini almak için geliştirildi. Sahip olduğu çığır açan teknolojik özelliklerle, hem bugünün hem de geleceğin savaş alanlarında oyunun kurallarını değiştiren bir unsur olarak öne çıkıyor.

F-35’i Benzersiz Kılan Özellikler Neler?

F-35’i geçmiş nesil uçaklardan ayıran en önemli fark, yalnızca bir saldırı platformu olmanın ötesinde, aynı zamanda ileri düzeyde bilgi toplama ve paylaşma yeteneğine sahip bir sistem olmasıdır.
ABD Hava Kuvvetleri’nin de altını çizdiği üzere, uçağın üstünlüğü şu temel yeteneklerin bir araya gelmesinden kaynaklanıyor:
İleri Düzey Gizlilik (Stealth): Radara yakalanma riskini minimuma indiren özel tasarımı sayesinde, düşman bölgelerinde fark edilmeden görev yapabilme imkânı sunar.
Bütünleşik Sensör Sistemleri: AN/APG-81 AESA radarı, Elektro-Optik Hedefleme Sistemi (EOTS) ve pilotun 360 derece görüş açısına sahip olmasını sağlayan DAS sensörleri gibi teknolojiler, pilota eşsiz bir durum farkındalığı sağlar.
Bilgi Toplama ve Paylaşım: F-35, tarihteki diğer savaş uçaklarına kıyasla çok daha fazla veriyi toplayıp analiz etme ve bu bilgileri kara, deniz ya da hava unsurlarıyla anlık olarak paylaşma kapasitesine sahiptir. Bu özellik, ona sahadaki taktiksel üstünlük kazandırır.

Göreve Özel Üç Farklı Versiyon

F-35 programı, farklı askeri gereksinimleri karşılamak amacıyla üç farklı modelde üretilmektedir:
F-35A: Geleneksel kalkış ve iniş yapabilen, Hava Kuvvetleri için geliştirilmiş temel modeldir.
F-35B: Kısa mesafeden kalkış ve dikey iniş (STOVL) özelliğine sahip olan bu versiyon, Deniz Piyadeleri’nin ihtiyaçlarına yönelik tasarlanmıştır.
F-35C: Uçak gemilerinde kullanılmak üzere daha geniş kanatlar ve güçlendirilmiş iniş takımlarıyla donatılmış Donanma modelidir.
F-35, yalnızca bir ABD projesi olmanın ötesindedir. Uçağın geliştirme ve üretim aşamalarına Birleşik Krallık, İtalya, Avustralya, Japonya ve Norveç gibi 15’ten fazla müttefik ülke katkıda bulunmuştur.
Uçağın Hint-Pasifik ve Baltık gibi kritik bölgelerdeki varlığı, modern çatışmalarda caydırıcılık unsuru ve hava hâkimiyetinin teminatı olarak konumunu güçlendirmektedir.